12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Dönem 1.Yazılı Soruları

12.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı Soruları ve Cevapları başlıklı yazımızda 12.sınıfın ilk sınavlarında sorumlu olunan konular üzerinden soru örneklerini görebilirsiniz. Böylelikle sınav sorularını hazırlarken bu sorular sizlere katkı sunabilir ve sınava hazırlanırken örnek olması adına bu sorularla hazırlık yapabilirsiniz.

12.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı Soru ve Cevapları

12.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı PDF Çalışma Kağıdı

12.Sınıf Edebiyat Sınav Soruları

12.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı Soruları ve Cevapları

Giriş Ünitesi Okuma (Senaryo 5) (toplamda 2 soru gelecek)
Soru 1) Dilin değişimini etkileyen sebepleri başlıklar halinde yazınız.

Canlı bir varlık olan dilin değişimini etkileyen çeşitli sebepler vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kültür
  • Din
  • Coğrafya
  • Teknoloji
  • Siyasi Yaşam

Felsefe tarihine baktığımızda, pek çok filozofun aynı zamanda edebî bir tarzı kullandıkları görülür. İlk Çağ filozoflarından bazıları görüşlerini şiirler şeklinde dile getirmişler ve aynı zamanda ozan olmuşlardır. Platon, Nietzsche aynı zamanda büyük edebiyatçılardır. Russel, Camus, Sartre Nobel Edebiyat Ödülü’nü almışlardır. Ama bazı çok iyi filozoflar da vardır ki bunlar kötü yazar olmuşlardır. Örneğin Aristoteles, Kant gibi isimler çok iyi filozof oldukları hâlde, kullandıkları dil bakımından iyi yazar değillerdir

Giriş Ünitesi Okuma (Senaryo 3) (toplamda 2 soru gelecek)
Soru 1) Yukarıda verilen paragrafta anlatılmak istenen nedir? Kısaca belirtiniz. 

 

 

Ne mesut olurduk Suad, ne mesut olurduk… Hem asıl senin için, vallahi bütün senin için istiyorum… Sen söylemiyorsun fakat ben fark ediyorum ki gelip burada kapanmak seni fena ediyor, bir kere havasızlık… Sıkıntı… Hayat, kalabalık, güzel hava içinde olur… Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur. İnsan, kalpleri birbirine bağlayan bu rabıtaları o zaman anlar. Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şeyler var, öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükun geliyor!

Giriş Ünitesi Okuma (Senaryo 4) (toplamda 2 soru gelecek)
Soru 1) Yukarıdaki metin edebiyatın hangi bilimle ilişkisini ortaya koyar.

Giriş Ünitesi Okuma (Senaryo 5) (toplamda 2 soru gelecek)
Soru 1 ) Türkçe sözlüklerden beş tanesini yazınız.

Divanü Lügati’t Türk – Kaşgarlı Mahmut

Muhakemetü’l Lugateyn – Ali Şir Nevai

Lehçe-i Osmanî – Ahmet Vefik Paşa

Kamûs-ı Türkî – Şemsettin Sami

TDK Türkçe Sözlük

 

Giriş Ünitesi Okuma (Senaryo 2) (1 Soru gelecek)
Soru 2) “Toplumsal değişim, sosyal medyanın dili etkilemesi” konulu bir paragraf yazınız. Yazdığınız metnin yazım ve noktalama kurallarına uygunluğu, değerlendirmeye dâhil edilecektir.

 Hayat soğudu.
Hava soğudu mu dedin?
Hayır, soğuyan hayat.
Yaraların mı sızlıyor?
Yaralarım, evet.
Dayanılır gibi değil, öyle mi?
Evet, aynen.
Zavallı insan.
Bunun insanlıkla ne ilgisi var?
Peki neyle ilgisi var?
Yaralarımla. Yalnızca o kapanmak bilmeyen, gövdemi kemiren
yaralarımla.

Soru 3) Yukarıdaki metin türü hangi hikaye çeşidinden alınmıştır? Bu türün özelliklerini yazınız.

Hikayelerin bir alt dalı olarak kabul gören ve çok kısa bir şekilde yazılmakla beraber yoğun bir anlatım içeren yazılara “Küçürek hikayesi” ya da “Minimal hikayesi” denilmektedir.

Küçürek hikayeler birkaç cümleden oluşur.

Minimal hikayeler kısa olmakla birlikte yoğun bir anlatım gösterir.

Hikayenin dili şiirsel bir özellikler taşımaktadır.

Türk Edebiyatı’nda da Ferit Edgü, Necati Tosuner, Haydar Ergülen, Ayfer Tunç gibi isimler bu türde başarılı eserler vermiştir.

 

Sonradan gelen genç köylü ilk defa otomobile biniyordu. Benzi sapsarıydı. Bunun yarısı alışmadığı bir şeyde hızlı hızlı götürülmenin verdiği heyecan ve korkudan, yarısı da başka bir şeyden geliyordu.

Konya’ya bir saat ötedeki bir köyden olan bu delikanlı otomobile binmişti, İzmir’e gidecekti. Araba İzmir’e gelince şoför yolcuları selametlemeden evvel nedense yol parasının üstünü toplamak adetindeydi. Bunu genç köylü de biliyordu, fakat yazık ki şoförün bu isteğini yerine getirecek vaziyette değildi. Yanında beş parası bile yoktu.

Mahsuller para etmeyince, vergiler ödenmez hale gelince, evde tuz, gaz tükenip yerine yenisini koyamayınca oğul babasını bir kenara çekmiş:

– Baba, ben gidip şehirlerde çalışayım. Bak, köyün yarısı gitti, İzmir’de çok iş varmış. Fabrikalarda adamına göre yarım lira yevmiye bile veriyorlarmış. Kışın burada kalıp yük olacağıma, gidip ekmeğimi ararım, harman zamanında gene gelir, tarlada çalışırım…- demişti. İhtiyar babası aklı ermediği ve fakirlikten söz söyleyemez, fikir ortaya atamaz hale geldiği için peki dedi. Ve on sekiz yaşındaki delikanlı, bundan evvel İzmir’e gidip gelenlerden akıl danışmaya gitti.


Soru 4) Yukarıdaki hikayenin tema ve konusunu yazınız.

Tema: Geçim sıkıntısı

Geçim sıkıntısı yaşayan köylü bir gencin yaşam mücadelesi için İzmir’e giderken yaşadıkları da konuyu oluşturur.

Soru 5) Yukarıdaki metinde yer alan çatışmayı belirleyiniz.

Geçim mücadelesi için büyük bir şehre giden gencin yol parasının olmaması.

Soru 5) Yukarıdaki metnin olay örgüsünü yazınız.

Köylü gencin ilk defa arabaya binmesi, şoförün yol ücretlerini toplaması, gencin parasının olmaması, geçim mücadelesi için İzmir’e gitme planı yapması

Soru 5) Yukarıdaki hikayenin şahıs kadrosunu yazınız.

Köylü genç, köydeki babası, yolcular, şoför

Soru 5) Yukarıdaki metnin zaman ve mekanını belirleyiniz.

Soru 5) Yukarıdaki metnin anlatıcısını ve bakış açısını yazınız.

3.anlatıcı ve ilahi bakış açısı.

Soru 5) Yukarıdaki metinde anlatım biçimlerinden hangisine başvurulmuştur?

Öyküleyici ve betimleyici anlatım

Soru 5) Yukarıdaki metnin üslup özelliklerini yazınız.

Çocukluğumuzda eşsiz bağ bozumlarını yaşardık. Ekim ayı, kasabamızın en güzel aylarından biriydi. Ne kışın dondurucu soğuğu, ne yazın kavurucu sıcağı vardır. Güneş parlak, gök açıktır. Rüzgârlar serin serin eser. Yağan yağmurlar, sürekli olmazlarsa, bahçeleri, bağları, evleri ve sokakları yıkayan, tertemiz yapan tabii bir banyodur, tabiatın sabah sabah duş alması gibi bir şeydir. Bu ayda, bağlarda üzümler toplanır; pekmez, pestil, sucuk ve kesme gibi isimleriyle kış tatlıları yapılır, küplere doldurulur. Yaza kadar onlarla idare edilir. Bağbozumu dolayısıyla diğer bütün kış hazırlıkları da tamamlanır. Büyük kazanlarda kavurmalar pişirilir. Pastırma yapılır. Bulgur, yarma, döğme, nişasta, tarhana, un hazırlanır. Sebzeler kurutulur. İplere dizili biberler haftalarca pencerelerde güneşe karşı konur. Turşu ve reçeller yapılırdı. Kısacası, kasım ayı girince kışa her şey hazır girilirdi.

Soru 6) Yukarıdaki metinden sosyal kültürümüzden sosyal, milli ve manevi çıkarımlar yapınız.


Korkuyorum. Çünkü buradan gitmek istiyorum. Bakkal daha veresiyeyi kesmedi. Fakat bu durum artık bir süre daha bile süremez. Bakkaldan utandığım için soramadım, bir zamanlar -bir süre önce- aynı çekingenlik yüzünden kundura tamircisine de soramamıştım: Bir mektup yazmak istiyordum ama adres bilmiyordum. Yani hiçbir adres bilmiyordum. Bana inanmazlardı, bunun için utanıyordum. “Bana herhangi bir adres söyler misiniz”? diyemezdim. Oysa herhangi bir adres yeterliydi benim için. Bir zorluk daha vardı o zamanlar. Şimdi de var -yani bir süre geçtiği hâlde. Kendi adresimi de bu mektupta yazmak sorunu beni düşündürüyor.
Soru 6) Yukarıdaki metin hangi hikaye anlayışıyla yazılmıştır? Bu anlayışın 2 özelliğini belirtiniz.

Bireyin iç dünyasını esas alan anlayışla yazılmıştır.

Psikoloji ön plandadır.

Ruhsal betimleme yapılır.

 

Soru 7) Cumhuriyet Dönemi hikaye anlayışlarını yazarak her anlayışta iki sanatçının ismini yazınız.

Milli ve dini değerleri ön plana çıkaran anlayış: Mustafa Necati Sepetçioğlu, Sevinç Çocuk

Toplumcu gerçekçi anlayış: Sabahattin Ali ve Sadri Ertem

Bireyin iç dünyasını esas alan anlayış: Peyami Safa, Tarık Buğra

Modernist-Postmodernist: Oğuz Atay, Ferdi Edgü

 

Birçok türde eser veren sanatçı, eserlerinde toplum kurallarıyla çatışan aydınların iç dünyasını işledi. İnce alay ve ironinin iç içe olduğu hikâyelerinde yalnızlık, isyan, iletişimsizlik, yabancılaşma, toplum eleştirisi gibi konuları ele aldı. Modernleşme sürecindeki bireylerin yaşamlarını, toplumdan kopuşlarını ve özellikle iç çelişkilerini başarılı bir şekilde eserlerinde yansıttı. Hikâyelerini Korkuyu Beklerken adlı eserinde toplamıştır

Soru 7) Yukarıda bahsedilen sanatçıyı yazınız.

Oğuz Atay

Antep Fıstığı, en sevdiğim kuru yemişlerdendir. Gel görki Karadeniz Bölgesi’nde yetişmemektedir. Bunu bilmiyen komşumuz Ahmet, dört dönüm tarlasına Antep Fıstığı diki vermiş. Buda yetmezmiş gibi Hikmet’te ondan esinlenip donatıvermiş tarlayı fıstıklarla. Şimdi bu duruma gülermisin ağlar mısın?

Soru 8 ) Yukarıdaki paragrafta yer alan yazım yanlışlarını bulunuz ve düzeltiniz.

Antep Fıstığı, en sevdiğim kuru yemişlerdendir. Gel görki Karadeniz Bölgesi’nde yetişmemektedir. Bunu bilmiyen komşumuz Ahmet, dört dönüm tarlasına Antep Fıstığı diki vermişBuda yetmezmiş gibi Hikmet’te ondan esinlenip donatıvermiş tarlayı fıstıklarla. Şimdi bu duruma gülermisin ağlar mısın?

 6) Aşağıdaki cümlelerdeki koyu yazılmış sözcüklerin hangi anlamda kullanıldığını karşısına yazınız. ( gerçek-mecaz-yan-terim vs.)

Balkona astığı çamaşırlar henüz kurumamış: Gerçek anlam

Kâğıtlar rüzgârın etkisiyle uçuştu: Gerçek anlam

Birazdan ikinci perde başlayacak: Terim anlam

Bu işi yapmanın bir yolu vardır: Mecaz anlam

Kapının kolu oynayınca korkudan ayağa fırladık: Yan anlam

12.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı Soruları Video + PDF

Aşağıdaki videoyu seyrederek 12.sınıf edebiyat 1.yazılı çalışmasını benimle birlikte yapabilirsiniz. Hepinize sınavda başarılar dilerim.

12.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı Konu Anlatımı

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
PDF / Slayt
Sınav Soruları ve Cevapları
12.Sınıf Ders Notları
TYT Türkçe 
AYT Edebiyat 

İlgili Yazılar