Her anlatıcının yetişme tarzı, eğitim durumu, sosyal durumu ve çevresi, kişiliği, mizacı farklı olduğunda bir konuyu ele alış şekli de farklı olacaktır. Yani bir konu herkes için aynı şey ifade etmeyebilir, bilakis herkese farklı anlamlarda yansıyabilir.
1.Öznel Anlatım: Kişisel görüşler çerçevesinde oluşturulan anlatım tarzıdır. Bir durumun yazarda bıraktığı izlere, çağrışımlara göre metin oluşturulur. Örneğin metinde yazarın anlatılan durumlarla ilgili iyi-kötü, beğenme ya da beğenmeme gibi kişisel değerlendirmelerde bulunması öznel anlatım olarak gösterilebilir.
“Mutfaktan hoş kokular geliyordu.” cümlesinde hoş kokular öznel bir durumdur.
2.Nesnel Anlatım: Bir durumla ilgili kişiden kişiye değişmeyen, evrensel olan bilgilerin aktarılması nesnel anlatım olarak adlandırılır. Bu tür anlatımda kişisel yorumlara yer verilmez. Genellikle bilimsel metinlerde kullanılan anlatım tarzıdır.
“Mutfak evin girişinde yer alıyordu.” cümlesi ise nesnel bir durumdur.
3.Doğrudan Anlatım: Anlatıcının kendi gözlemlerini ya da başkasının sözlerini değiştirmeden olduğu gibi aktarmasına doğrudan anlatım denir.
Öğretmen “Sınav haftaya pazartesi 5. ders yapılacak” dedi. Bu örnek doğrudan bir anlatımdır, öğretmenin sözü olduğu gibi aktarılmıştır.
4.Dolaylı Anlatım: Anlatıcının, başkalarına ait görüşleri ve sözleri kendi ağzından anlatmasıdır.
“Öğretmen, sınavın haftaya pazartesi 5. ders yapılacağını söyledi. “ cümlesi dolaylı bir anlatımdır.
5.Somut Anlatım: Yazarın, anlatım sırasında beş duyu organından yararlanarak oluşturduğu anlatımlar somut anlatım olarak adlandırılır.
“Soğuk bir kış gecesinde yangın çıkmıştı.”
6.Soyut Anlatım: Yazarın, anlatım sırasında duyu organlarından yararlanmadan duygularını ve düşüncelerini anlatmasıdır.
“Onun yokluğunun verdiği acı, içimde giderek büyüyordu.”