“Deneme nedir?” sorusunun cevabını bir tanımla kısa bir şekilde vermemiz pek mümkün değildir. Birçok türle arasında benzer özellikler barındıran deneme türü diğer türlerden ince çizgilerle ayırt edilebilmektedir. Bu türün yazımı sırasında herhangi bir sınır koymanın mümkün olmaması nedeniyle Deneme türünün özellikleri diğer edebi eserlere bazı yönleriyle benzeyebilmektedir. Kimi zaman bir sohbet özelliği gösterirken kimi zaman eleştiri yazısına benzemektedir. Hal böyle olunca diğer edebi türlerden ayırt edilmesi ancak ince çizgilerle mümkün olmaktadır.
Deneme Nedir?
Herhangi bir konuda kesin sonuçlara ulaşmadan, kendi kendine konuşuyormuş havası taşıyan ve okuyucuyu düşünmeye yönlendiren yazılara deneme denir.
Deneme yazıları yazarların içten gelen düşüncelerinin yazıya dökülmüş halidir ve hiçbir şekilde ahlakın, ilmin ve toplumsal değer yargıların denetimlerine girmez. Yazar sahip olduğu düşünceleri bir sınırlama ihtiyacı hissetmeden ve herhangi bir çekince duymadan olduğu gibi ortaya koyar. Eserin ortaya konulması sonrasında okuyucuların verecekleri tepki yazarı ilgilendirmez çünkü yazarın amacı düşüncelerini ortaya koyabilmektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde denemenin bir amaç değil düşüncelerin her yönüyle ortaya konulmasında bir araç olduğunu söyleyebiliriz.
Deneme türünün bir özelliği de yazılarında ispatlama gibi bir kaygısının olmamasıdır. Yazar bu yazılarında kesin bir sonuca ulaşmayı, ele aldığı konuyu ispatlamayı ve sonuç olarak okuyucuyu kendi düşünceleri etrafında toplamayı amaçlamaz. Deneme yazarı sadece düşüncelerini açık bir şekilde ortaya döker. Onu yorumlamak ve ondan faydalanmak da okuyucuya düşer. Türün bu özelliğini Montaigne’in şu sözünden de anlayabiliriz: “Bir şey öğretmem, sadece anlatırım.”
Konu bakımından da bir sınırlama yapmak mümkün değildir. Herhangi bir konu denemede ele alınabilir. Yaşam, ölüm, aşk, din, felsefe, kültür, bilim, ahlak vb. konular bu türde sıklıkla işlenmektedir. Ele alınan konular derinlemesine işlenir.
Deneme türünün ilk örneği 16. yüzyılda bu türe ismini de veren Montaigne tarafından verilmiştir. Eserine Essais yani Denemeler adını vermiştir. Montaigne’den sonra bu türde başarılı örnekler vermiş bir diğer sanatçı ise Francis Bacon olmuştur.
Montaigne’in eserinden sonra bu tür gittikçe yaygınlaşmaya başlamıştır. Ancak şunu da söylemeliyiz ki bu türde eser vermek oldukça zordur. Bu türde eser vermek için öncelikle yazarının engin bir kültür ve bilgi sahibi olması şarttır. Aynı zamanda deneme başka türlere -özellikle makale, sohbet ve fıkraya- çok benzediği için sınırlarının hassasiyetine de dikkat etmek gerekir.
Deneme Özellikleri
- Bu türde her şey, yazarın kişisel duygu ve düşüncelerinden hareketle yazılır. Bu özellikler ele alındığından denemelerin bir amaç değil de düşüncelerin ortaya konmasındaki bir araç olduğu söylenebilir.
- Amaç kesinlikle bir konuda okuyucuyu ikna etmek, ispatlama gayesi değil herhangi bir konuda okuyucuyu düşündürmektir.
- Yazar düşüncelerini ortaya koyarken herhangi bir kaygı taşımaz. Bu nedenle düşünceler olduğu gibi okuyucuya aktarılır.
- Konu bakımından herhangi bir sınır çizmek mümkün değildir. Hemen hemen her konuda yazılabilir.
- Dil ve söyleyiş özellikleri bakımından diğer türlerden farklı özellikler gösterir.
- Açık, duru ve akıcı bir anlatım vardır.
- Bu türde kullanılan dil işlevleri genellikle göndergesel ve heyecana bağlı işlevlerdir.
- Yazarın kendi kendine konuşuyormuş gibi havası vardır bu türde. Bu nedenle eser içinde yazarın samimiyeti yüksektir diyebiliriz.
- Birçok türün özelliklerini aynı anda bünyesinde barındırdığından ve düşüncenin derinlemesine ele alınması nedeniyle deneme yazmak oldukça zordur. Bu türde yazacak kişinin oldukça yüksek bir bilgi birikiminin olması gerekir.
Türk Edebiyatında Deneme
Türk Edebiyatı’nda Tanzimat’la birlikte görülen bu türün Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda başarılı örneklerinin verildiğini söyleyebiliriz. Türk Edebiyatı’nda deneme türünde yazılmış ilk eser Ahmet Haşim’in “Bize Göre” ve “Gurebahane-i Laklakan (düşkün leylek evi)” kitapları kabul görür.
Edebiyatımız Batı etkisine girince bir çok türü bünyesine katmıştır. İlk zamanlarda ortaya konulan eserler başarılı olmasından ziyade ilk örnekler olması açısından önem taşımıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde ise bu türler hem kalite olarak yükselmiş hem de halk tarafından kabul görmüştür.
Türk Edebiyatı’na Tanzimat Edebiyatı ile giren bu türün en başarılı örnekleri Cumhuriyet Dönemi’nde verilmiştir. Cumhuriyet Dönemi’nde ortaya konulan deneme örnekleri, düşüncenin geliştirilerek ortaya konulmasından ziyade konuşma dilinin düşünce diline dönüştürme çabası olarak dikkat çekmektedir. Dilin daha anlaşılır ve üslubun samimiyetinden dolayı bu dönem denemelerin okunma oranı yüksek olmuştur. Bu dönem denemelerinde ve diğer öğretici metinlerde Türkçe artık Arapçanın ve Farsçanın etkisini kırmıştır. Milli Edebiyat’tan itibaren dilde yapılmak istenen sadeleşme hareketinin başarıya ulaşması Cumhuriyet Dönemi’nde sağlanmıştır. Çünkü kurulan yeni devletin politikası da bu yönde olduğundan edebiyatta ve dilde millileşme hızlanmıştır. Bu dönemde yazı dilinin konuşma diline yaklaştırılması gayretlerinin de başarıya ulaştığını görüyoruz. Türk Edebiyatında yazılmış denemeleri konularına göre ayırmak mümkündür: edebiyat konulu denemeler, felsefe konulu denemeler, siyasi konulu denemeler, şehir konulu denemeler, psikoloji konulu denemeler…
Konuyla ilgili daha fazla bilgi için Youtube videomuzu seyredebilirsiniz.
ezberle babam ezberle canım çıktı matematik 3 senedir aralıksız seri 100 türkçe kötü sayısalcılara türkçe öğretmeyin kardeşim ben doktor olcam nedem türkçeyi.(Ameliyatta adamı öldür-eyaz-dım.yaklaşma mı deycem) halla halla tamam kolay gelsin :)))
Hastayı kaybettik ama üzülmeyin , Dağlar denize paralel . 🙂 🙂
(Coğrafya)
Arkadaşlar ben verimli tekrar yapamıyorum ne önerirsiniz acaba ? 🙁
gerçekten saolun genjlerr