Bir milleti derinden etkileyen ve uzun yıllar iz bırakacak büyük bir savaş, doğal afet, göç, yiğitlik gibi durumların uzun bir şekilde manzum olarak anlatılmasına destan denir. Dünya genelinde genellikle toplumların edebiyat alanında ortaya koydukları ilk ürünler destanlar olmuştur. Ancak bu anlatıların oluşturulduğu dönemlerde toplumlar bilimden ve gerçeklikten uzak oldukları için anlatılar birçok mitolojik unsur etkilenmiştir.
Destan Nedir?
Destanlar ait oldukları toplumların ortak değerlerini, kurallarını ve yaşam biçimlerini içererek o milletlerin geçmişini temsil ettiğinden milli özellikler taşımaktadır. Ancak bununla birlikte bu türün her zaman gerçekleri aktarmadığını unutmamak gerekir çünkü bu anlatılarda toplumlar idealleştirdikleri bir gerçeği yansıtma gayretinde olurlar. Kahramanların sonsuz bir güce sahip olmaları ve neredeyse ölümsüz olmalarının sebepleri de bu gayretin içinde saklıdır.
Destan Özellikleri
- Toplumları derinden etkileyen ve iz bırakan bir olay sonrasında oluşmuşlardır.
- Milli özellikler taşıdığından ait olduğu toplumun tüm özelliklerini yansıtır.
- Halkın ortak malı olan destanlar anonimdir.
- Sözlü gelenek yoluyla gelecek kuşaklara aktarımı sağlanmıştır.
- Hem sözlü olması hem de halkın idealleştirme gayretinden dolayı olağanüstü özellikler taşır.
- Genellikle manzum yani şiir şeklinde anlatılmışlardır.
- Ait olduğu toplumda herkesin anlayabileceği bir şekilde sade bir dile sahiptir.
- Kahramanlar seçkin kişilerden oluşur ve bu kişiler olağanüstü özelliklerle kuşatılır.
- Genellikle savaş, yiğitlik, doğa ve aşk gibi temalar işlenmektedir.
- Tüm dünyada bu türün kökeni Yunaca “Epope” kelimesine dayanmaktadır.
- Destanlar doğal ve yapay olmak üzere iki başlıkta incelenmektedir.
Destan Türleri
1) Doğal Destanlar:
Doğal destanlar toplumların tarihinde derin izler bırakan olaylar sonrasında sözlü gelenekte oluşan ve üç aşamadan geçen destanlardır. Bu aşamalar şunlardır: oluş sahası, yayılış safhası ve derlenme safhası. Oluş safhasında destana konu olan olay gerçekleşir. Yayılış safhasında ise bu olay toplum arasında nesiller boyu sözlü olarak anlatılarak uzun yıllar yaşatılır. Bu aşamada destana olağanüstü özellikler yüklenir. Derlenme aşamasında ise bir araştırmacı halk dilinde sözlü olarak yaşayan bu destanı toparlayarak yazıya aktarır. Doğal destanların sözlü olması nedeniyle anonim olduğunu söyleyebiliriz.
2) Yapay (Yapma) Destan:
Milletlerin tarihinde iz bırakan bir olayın sanatçılar tarafından destan özelliklerini barındıracak bir şekilde oluşturulmasına yapay destan denir. Doğal destanlarda anlatılan olayın binlerce yıl önce olmasına rağmen yapay destanlarının konusu yakın bir tarihte yaşanmış olabilir. Yapay destanlar doğal destanlar gibi üç safhada oluşmaz. Sanatçı tarafından yazıldığı için anonim değildir, yazarı bellidir. Yapay destanlara örnek olarak, Çanakkale Şehitlerine -Mehmet Akif Ersoy, Üç Şehitler Destanı- Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kuvayi Milliye Destanı- Nazım Hikmet Ran verilebilir.
Türk Destanları
Her toplumda olduğu gibi Türklerin de ilk edebiyat ürünleri destan olmuştur. Türklerin savaşçı özelliklere sahip olması zengin bir destan varlığı yaratmıştır. Her destan ait olduğu toplumun mitolojik kaynaklarını da ortaya koymaktadır. Türk destanları incelendiğinde at, ışık, ağaç, ok, kadın, bozkurt gibi mitolojik ögelerin sıklıkla kullanıldığını görmekteyiz.
Manzum olan Türk destanlarında nazım birimi olarak dörtlük tercih edilmiştir. Yine bu manzum parçaların hece ölçüsüyle şekillendiğini görebilmekteyiz. Destanlar aynı zamanda Türk toplumunun tarihini ve kültürel özelliklerini ortaya koyar. Bu bakımda bu eserlerin bizim için değeri paha biçilmez olmaktadır. Çünkü bu destanlar atalarımızın binlerce yıl öncesindeki yaşamlarını ve hayata bakış açılarını bize göstermektedir.
Türk destanlarının kaynakları ise bugün daha çok Çin ve İran tarihinden öğrenilebilmektedir. Yine elimizde olan parçaların birleştirilmesi yoluyla da destanlarımızın anlamlandırılması yapılmaktadır. Bu ürünlerin sözlü olması kaynaklara ulaşma noktasında güçlük yaratmaktadır. Bazı bilim adamlarının sözlü destanları yazıya geçirme çalışmaları da elimizdeki bilgilerin oluşmasını sağlamıştır. Ancak yine de Türk destanları tam olarak kayda geçirilmiş değildir. Türk destanlarının uzun yıllar sonra yazıya geçirilmeleri nedeniyle bu destanların orijinal halleri bilinmemektedir.
Türk destanlarını İslamiyet’ten önceki Türk destanları ve İslamiyet’ten sonraki Türk destanları olarak iki başlıkta inceleyebiliriz.
İslamiyet Öncesi Türk Destanları
1.Altay – Yakut
Yaratılış Destanı
2.Sakalar Dönemi
a.Alp Er Tunga Destanı
b.Şu Destanı
3.Hun Dönemi
Oğuz Kağan Destanı
4.Köktürk Dönemi
a.Bozkurt Destanı
b.Ergenekon Destanı
5.Uygur Dönemi
Türeyiş Destanı
Göç Destanı
İslamiyet Sonrası Türk Destanları
1.Karahanlı Dönemi
Satuk Buğra Han Destanı
2.Kazak-Kırgız Kültür Dâiresi
Manas
3.Türk-Moğol Kültür Dâiresi
Cengiz-name
4.Tatar-Kırım
Timur ve Edige Destanları
5.Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemleri
a. Seyid Battal Gazi Destanı
b. Danişmend Gazi Destanı
c.Köroğlu Destanı
Dünya Edebiyatındaki Doğal ve Yapma Destanlar
Doğal Destanlar
- Yunan edebiyatı: İlyada ve Odysseia
- İran Edebiyatı: Şehname
- Fin Edebiyatı: Kalevela
- Hint Edebiyatı: Mahabharata – Ramayana
- Alman Edebiyatı: Nibelungen
- İngiliz Edebiyatı: Beowulf
- Rus Edebiyatı: İgor
- İspanyol Edebiyatı: La Cid
- Fransız Edebiyatı: Chansen de Röland
Yapma Destanlar
- Latin Edebiyatı: Aeneis (Vergilius)
- Fransız Edebiyatı: Henriade (Voltaire)
- Portekiz Edebiyatı: Os Lusiadas (Camoens)
- İngiliz Edebiyatı: Kaybolmuş Cennet (J. Milton)
- İtalyan Edebiyatı: Kurtarılmış Kudüs (T. Tasso) – İlahi Komedya (Dante) – Çılgın Orlando (Ariosto)
- Türk Edebiyatı: Çanakkale Şehitlerine -Mehmet Akif Ersoy, Üç Şehitler Destanı- Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kuvayi Milliye Destanı- Nazım Hikmet Ran verilebilir.
Yorumları Gör (1)
Çok güzel, teşekkürler. Fakat keşke türk destanlarını anlatan kısa yazılar da yazsaymışsınız.