Bir dil, yüzlerce senelik bir gelişim içinde bölgesel ve kültürel etkenlerle birlikte ağız, lehçe, şive, argo vb. gibi kendi içinde çeşitli farklılıklar oluşturur.
Dilin Kullanımdan Doğan Türleri
LEHÇE
Bir dilin, tarihi gelişim süreci içinde karanlık dönem olarak adlandırılan yani metinlerle takip edilemeyen dönemlerde ayrılmış ve gelişimini ayrı bir şekilde sürdürmüş kollarına “Lehçe” denir. Lehçelerin oluşmasında coğrafi farklılıklarla birlikte kültürel değişimler de etkili olmuştur. Lehçeler, ayrıldıkları ana dilden büyük farklılıklar göstermektedir.
Örnek: Türkçenin iki lehçesi vardır: Çuvaş Türkçesi ve Yakutça Türkçesi
ŞİVE
Bir dilin yazılı metinlerle takip edilebilen dönemlerinde birbirinden ayrılmış kollarına “Şive” denir. Lehçeden farklı olarak daha yakın bir dönemde ayrıldığından dolayı şiveler ana dille çeşitli benzerlikler gösterir. Yine lehçeden farklı olarak dildeki ayrılıklar metinlerle takip edilebilmektedir.
Örnek: Türkçenin şiveleri şu şekildedir: Türkiye Türkçesi, Azeri Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi
AĞIZ
Bir ülke içinde dilin farklı bir tarzda konuşma şekillerine “Ağız” denir. Yazılışlar aynı olsa da söyleyişlere yörelere göre fark edebilir.
Örnek: Türkçenin ağızlarına örnekler: Kayseri ağzı, Ege ağzı, İstanbul ağzı
ARGO
Ana dilden ayrı olarak her yerde ve her zaman kullanılmayan -ki kullanılmaması da gereken- genellikle eğitimsiz kişilerin kullandığı ses, şekil ve anlam olarak farklılaşan sözlere “Argo” denir. Argolar, farklı bir anlaşma sistemi sağlamak adına geliştirilmiştir. Kaba bir söyleyişe sahip olan argolar oluşturulurken dilin lehçelerinden, ağızlardan ve yabancı kelimelerden yararlanılır.
Örnek:
Standart dil: çalmak
Argo: araklamak
Atmasyon, uyutmak, zakayı yutmak…
JARGON
Belli bir zümrenin ya da meslek grubunun ana dilden farklı olarak kendi içlerinde kullandıkları ve yalnızca kendilerinin anlayabileceği tarzdaki konuşmalara “Jargon” denir.
Örnek:
Hasta eks oldu.
Alabanda (denizcilik), fiyonta (ayakkabıcı)
STANDART DİL (YAZI DİLİ)
Bir ülke içinde yörelere göre farklılaşan ağızlardan birisinin kültürel baskınlık sonucunda o ülkenin ortak dili haline gelmesine “Yazı Dili” denir. Her bölgede farklı bir konuşma dili olsa da standart dil ülkenin her yerindeki ortak yazı dilidir.
Yazı dili haline gelmeyi başaran ağız, o ülkenin kültürel anlamda merkezinde olur ve genellikle de en gelişmiş konuşma dilidir. Türkiye’de bölgelere göre farklı ağızlar olsa da yazı dili olarak “İstanbul Türkçesi” baz alınmıştır.
KONUŞMA DİLİ
Günlük yaşamda iletişim ihtiyacımızı karşılamak adına kullandığımız dile “Konuşma Dili” denir. Yazı dili, son derece düzenli ve kurallı bir dili ifade eder fakat konuşma dilimiz yazı dilinden oldukça farklı bir şekilde karşımıza çıkar. Yani konuşma dilinde kelimelerin doğru sıralanmasına ve söyleyişlerin belli bir noktaya kadar doğru ifade edilmesine pek dikkat edilmez.
Örnek:
Nası gelecem ki ben oraya diyordu. (Nasıl geleceğim ki…)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
⇒ PDF / Slayt
⇒ 9.Sınıf Ders Konuları
⇒ TYT Türkçe
⇒ AYT Edebiyat
Yorumları Gör (1)
Çok güzel anlatmışsınız