Geçmişten günümüze her türlü siyasi, toplumsal, kültürel, askeri, ekonomik vb. olayların getirmiş olduğu ortamla birlikte bazı düşünce ve sanat insanları bir araya gelerek ortak bir sanat ve düşünce sistemi (Edebi Akımlar) geliştirmiştir. Sanatçıların bir araya gelip oluşturdukları ortak düşüncelerin temelinde de hümanizm ve Rönesans vardır.
Daha çok felsefi bir düşünceden hareketle oluşturulan bu ortak sanat görüşleri edebiyat, müzik, mimari, resim gibi birçok güzel sanatın ilkelerinin yeniden belirlenmesini sağlamıştır. Buradan da anlayabildiğimiz gibi edebi akımları sadece edebiyat bünyesinde değerlendirmemek doğru olacaktır çünkü sanat akımları resim, müzik, mimari gibi birçok sanatı etkilemiş ve şekillendirmiştir.
Özellikle Fransa’da filizlenen edebi akımlar, kendilerinden önceki akımlara bir tepki olarak doğmuştur. Hümanizm ve Rönesans ile ortak düşünce etrafında toplanma anlayışının güçlenmesiyle birlikte Batı dünyasında “Klasisizm, romantizm, realizm, natüralizm, parnasizm, sembolizm” gibi edebi akımlar oluşmuştur.
Edebi Akımlar AYT
- Hümanizm
- Klasisizm
- Romantizm
- Realizm
- Natüralizm
- Parnasizm
- Sembolizm
- Empresyonizm
- Ekspresyonizm
- Dadaizm
- Sürrealizm
- Fütürizm
- Egzistansiyalizm
- Kübizm
Edebi Akımlar (Sanat Akımları)
14.yüzyılda Orta Çağ düşüncesine bir tepki olarak İtalya’da doğan Hümanizm, tüm insanları sevme gibi bir anlama sahiptir.
En önemli sorun olarak insanı ele alan hümanizm, insanın yeniden doğuşunu ifade eder.
Orta Çağ’a hakim olan ve insan üzerinde baskı kuran kiliseye karşı sadece sanatta değil hayatın her alanında insanı merkeze alır.
Hümanizmde Eski Yunan ve Latin kültürü ve dili tekrar önem kazanmıştır.
Temsilcileri: Petrarca, Boccaccio, Dante.
17.yüzyılda Fransa’da Descartes’in akıl ve mantığı öne çıkaran düşüncesine dayalı olarak ortaya çıkmıştır.
Eski Yunan ve Latin edebiyatlarına bağlı kalan klasisizmde sanattaki kural ve ilkelere bağlılık esastır.
Klasisizmde akıl, mantık ve ahlak son derece önemlidir.
Konular tarih ve mitolojiden alınır, kahramanlar her zaman soylu insanlardır.
Dil ve anlatımda ise kusursuzluğa önem verilmiştir.
Temsilcileri: Bouileau (Bualo), Corneille (Korney), Racine (Racine), Moliére (Molyer), La Fontaine (La Fonten), Fénelon (Fenelon)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa
18.yüzyılda akıl ve mantığı ön plana çıkaran klasisizm akımına tepki olarak doğmuştur.
En önemli özelliği duygu ve hayallere önem vermesidir. Böylelikle hayal gücüyle sanatçı özgürleşmiştir.
Konularını tarih, din, tabiat ve günlük yaşamdan alır.
Sanatta toplumsal bir amaç gözetilir ve bununla birlikte sanatçı duygu ve düşüncelerini eserde gizlemez.
Romantizm kendini daha çok şiir, roman ve tiyatroda hissettirmiş, tiyatrodaki dram türü de bu akımla doğmuştur.
Dram türüyle birlikte tiyatrodaki üç birlik kuralı da kaldırılmıştır.
Temsilcileri: Victor Hugo (Viktor Hugo), Lamartine (Lamartin), Goethe (Göte), Schiller (Şiller) Puşkin (Puşkin)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamit Tarhan
19.yüzyılın ikinci yarısında romantizm akımına tepki olarak doğmuştur.
Bu akımın doğuşunda pozitivizm etkili olduğundan gerçekçilik ön plana çıkmıştır.
Sanatçılar, romantizmin duygu ve hayali önemsemesine karşı çıkmış ve eserlerde gerçeği anlatmayı amaçlamışlardır.
Toplumsal çevre ve doğal ortam insanların karakterlerinin oluşmasında belirleyici olduğundan doğal ve toplumsal ortamın betimlenmesine ağırlık verilmiştir.
Sanatçılar eserler üzerinden bir mesaj verme gibi amaç taşımamışlar ve olaylar karşısında tarafsız kalmışlardır.
Dil ve anlatımda kusura yer vermeyerek iyi bir anlatım amaçlamışlardır.
Temsilcileri: Balzac (Balzak), Flaubert (Flaubırt), Stendhal (Stendal), Dostoyevski (Dostoyevski), Lev Nikolayeviç Tolstoy (Lev Nikolayeviç Tolstoy), Nikolay Gogol (Nikolay Gogol), Mark Twain (Mark Tveyn), Jack London (Cek Landın), Hemingway Ernest Hemingway (Örnıst Hömigvey), Charles Dickens (Çarlz Dikınz)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Sami Paşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin ve Memduh Şevket Esendal.
19.yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da realizm akımını ileriye taşımak için doğmuş bir akımdır.
Realistler gerçeklik için gözlemi yeterli görürken natüralistler deneysel bir gerçekliği esas alırlar.
Determinizm akımının edebiyata yansımış haline natüralizm diyebiliriz.
Determinizm: Evrende gerçekleşen olayların bir bilimsel yasayla belirlenmiş olduğunu ve ilgi şartların hep aynı sonucu vereceğini savunan bir öğretidir.
Natüralizme göre aynı koşullarda benzer olaylar aynı sonuçlara ulaşacak olup insan iradesi yerine soya çekim ve sosyal çevreyi önemser.
Toplumsal durumları önemseyen bu akımda toplum tarafından dışlanmış insanlar ön plana çıkarılır.
Yazar bir bilim adamı edasıyla insanı deney aracı olarak, toplumu da laboratuvar olarak görür.
Temsilcileri: Émile Zola (Emil Zola), Alphonse Daudet (Alfons Dode), Guy de Maupassant (Giy dö Mopasan)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Beşir Fuat, Nabizade Nazım, Hüseyin Rahmi Gürpınar
Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik)
Şiirdeki gerçekçilik de diyebileceğimiz parnasizm, 19.yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmış bir akımdır.
Romantizme tepki olarak doğan bu akımda duygu ve hayallerin yerine gerçekler önemser.
Sanat için sanat anlayışı vardır.
Eski Yunan ve Latin kültürüne hayranlık duyan parnaslar eserlerinde konu olarak mitolojiyi işlemişlerdir.
Temsilcileri: Gautier (Gutie), Banville (Banvil), Lisle (Lisl), Coppée (Koppi) ve Heredia (Herediya)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Bu akımı Türk edebiyatına Cenap Şahabettin tanıtmıştır. Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı
Fransa’da 19.yüzyılın ikinci yarısında parnasizm akımına tepki olarak ortaya çıkmış bir akımdır.
Sanat sanat içindir anlayışını benimsemişlerdir.
Sembolistler şiirde müzikaliteye ve anlam kapalılığına önem vermişlerdir.
Dış dünyanın insan üzerindeki etkilerini semboller üzerinden anlattıklarından bu isimle anılmıştır.
Karamsar bir anlayışla şiirler yazan şairler bireysel ve melankolik bir tarzda eser vermişlerdir.
Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek için yazılır.
Temsilcileri: Baudelaire (Bodler), Mallarmé (Malarme), Valéry (Valeri), Edgar Allan Poe (Edgır Elın Po)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Cenap Şahabettin, Ahmet Haşim, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar
20.yüzyılda doğmuş bir akımdır.
Temelinde Sigmund Freud’un psikanaliz kuramı yatar.
Bu akımda akıl ve mantık yerine içgüdüler ve bilinçaltı ön plana çıkarılmıştır.
İnsanın en özgür ve saf olduğu çocukluk dönemine bir özlem eserlerde karşımıza çıkar.
Kendilerinden önceki geleneklerin kurallarına karşı çıkmışlardır.
Bilinçaltının en rahat yansıdığı rüyalara ve dolayısıyla hipnotizmaya önem verilmiştir.
Temsilcileri: Andre Breton (Andre Breton), Louis Aragon (Luiz Aragon), Paul Eluard (Pol Eluar)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: II.Yeniciler, Cemal Süreya, İlhan Berk, Oktay Rıfat
Realizm, natüralizm ve parnasizme tepki olarak 19.yüzyılın sonlarında Fransa’da doğmuş bir akımdır.
Dış dünya olduğu gibi gerçek şekilde değil, dış dünyanın sanatçıdaki izlenimi sanat eserinde ifade bulur.
Nesnellik yerine öznelliği savunmuşlardır.
Sanat sanat içindir anlayışına sahiptirler ve şiirde biçim ile kafiyeye önem vermemişlerdir.
Temsilcileri: Paul Varleine, Arthur Rimbaud, Maria Rilke
Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)
20.yüzyılın başlarında empresyonizme tepki olarak Almanya’da doğmuştur.
Resimde doğan akım edebiyatı da etkilemiştir.
Sanayinin ve savaşın getirdiği yıkımlar, kapitalizmin kişiler üzerindeki olumsuz etkileri önemsemiştir.
Asıl gerçeğin bireyin içinde olduğunu savunan akımda her şeyi olduğu gibi aktarmak yerine bireyin ruhunda ve zihnindeki formu sanata konu olur.
İç gözlem ön plana çıktığından bireysel bir sanat anlayışı söz konusudur.
Amaç, insanların ruhsal durumlarını anlatmaktır.
Temsilcileri: Franz Kafka, Heinrich Mann, Alfred Döblin, James Joyce, T. S. Eliot
20.yüzyılın başlarında Tristan Tzara öncülüğünde İsviçre’de doğmuş bir akımdır.
Birinci Dünya Savaşı ortamındaki hayal kırıklarıyla genç sanatçıların öncülüğünde “İlkesizliği” ilke edinmiş ve kurallar dışına çıkan bir akımdır.
Merkezinde kuralsızlık olan dadaizmin ismi de rastgele seçilmiştir.
Dadaistler her türlü edebiyat geleneğini ve kurallarını reddedip çağrışımlarla eser vermişlerdir.
Şiiri basitleştirip her şekilde ve konuda şiir yazılabileceğini savunmuşlardır.
Dil ve anlatımda basitliği savunmuşlardır.
Sözcükleri rastgele sıralayarak şiir yazmışlardır.
Temsilcileri: Tristan Tzara, Louis Aragon
20.yüzyılın başında İtalya’da şair Marinetti tarafından başlatılan bu akım daha çok kendini resim ve şiirde hissettirmiştir.
Kendisinden önceki birçok akıma tepki olarak doğmuştur.
Sürekli bir değişim ve gelişmenin etkisinde olan modern dünyada makinenin gücüne inanmışlar ve sanatın her türüne makineyi ve hızı dahil etmişler.
Şiirde serbest nazmı savunmuşlar ve ölçü, uyak, nazım biçimi gibi gelenekleri reddetmişlerdir.
Temsilcileri: Marinetti, Mayakovski
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Nazım Hikmet Ran
Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk)
Aslında bir felsefi akım olan varoluşçuluk, 20.yüzyılın ortalarında Fransa’da doğmuştur.
Bu akımın kurucusu Jean Paul Sartre’dir.
Egzistansiyalizm, temel olarak insanın varoluş sorunu üzerine yoğunlaşan bir akımdır.
Bu anlayışta insanın yaptığı seçimlerde özgür olduğu ve yapılan seçimlerin sonucunda sorumlu olduğu düşüncesi vardır.
Eserlerde daha çok varoluş sürecindeki kişilerin bunalımları, kararsızlığı ve sıkıntılı durumları anlatılır.
Süslü ve anlaşılmaz ifadelerden kaçınılır ve daha çok yalın bir anlatım tercih edilir.
Temsilcileri: Jean Paul Sartre, Albert Camus, Simone de Beauvoir
20.yüzyılın başlarında ressam olan Pablo Picasso öncülüğünde empresyonizme tepki olarak resim sanatında doğmuş ve sonrasında edebiyatı da etkilemiş bir akımdır.
Bu akımda sanatçının hayal gücünün öne çıkarılmasıyla gerçeğin kavranabileceği savunulmuştur.
Sadece görünenin değil, görünmeyen tarafların da göstermeye ve anlatmaya çalışılır.
Düşünceler geometrik şekillerle dile getirilir ve hem insan hem de doğa farklı açılardan yorumlanır.
Temsilcileri: Picasso, Max Jacop
Edebi Akımlar PDF + Video
Aşağıdaki bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “AYT Edebiyat Notları PDF” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Aşağıdaki bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “Edebi Akımlar PDF” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
⇒ PDF / Slayt
⇒ 11.Sınıf Ders Konuları
⇒ TYT Türkçe
⇒ AYT Edebiyat Notları PDF
Hocam elinize emeğinize sağlık mükemmel bir yazı olmuş kesinlikle içerik olarak mükemmel ❣️🙏🏼