“Edebiyat-Psikoloji İlişkisi” hakkında söylenebilecekler oldukça fazla çünkü edebiyat sanatının en yoğun ilişki kurduğu alanların başında şüphesiz psikoloji gelmektedir. İnsanı ve yaşamını anlamayı amaçlayan iki dal olan “Edebiyat ve Psikoloji”yi birbirinden uzak olarak düşünmemek gerek. Edebiyat birçok bilim ve sanat dalıyla ilişki kurar ancak bu ilişkiler hiçbir zaman “edebiyatın psikoloji ile ilişkisi” boyutuna ulaşmaz.
Edebiyat genel anlamıyla insanı ve onun yaşamını ele alan; insanın düşüncelerini, duygularını, hayallerini etkileyici bir şekilde aktarmayı amaçlar. İnsanı anlamayı ve gerçekçi bir şekilde ortaya koymayı amaçlayan edebiyat, bu anlamda psikolojinin sınırları içine girer çünkü psikoloji de insanı ele alıp onu anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Bu noktadan bakarsak edebiyat ile psikoloji arasındaki ilişki daha net ortaya çıkmış olur.
19. yüzyılın sonlarına doğru psikoloji bilimi etkisini tüm dünyada arttırmakla birlikte edebiyat sanatını da derinden etkilemiştir. Ondan önce farklı sanat akımlarıyla başka noktalara odaklanan yazarlar realizm akımının etkisiyle eserlerinde insan davranışlarını anlamaya, davranışların altında yatan psikolojik etkenlere ağırlık vermişlerdir. Bugün birçok edebi eserde bu psikolojinin bu etkilerini görmek mümkündür.
Rus edebiyatının en büyük isimlerinden olan Dostoyevski, henüz psikoloji biliminde dikkate alınır bir gelişme yokken Suç ve Ceza adlı eseriyle bu alanda büyük bir yankı uyandırmıştır.
Türk Edebiyatı’nda ise realizm akımın etkisinde Mehmet Rauf, ilk psikolojik eserimiz olan Eylül adlı romanını yazmıştır. Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Oğuz Atay gibi sanatçılar psikolojiden fazlasıyla yararlanan isimlerin başında gelmektedir.
Edebiyat Psikoloji İlişkisi
→ Hem psikoloji hem de edebiyatın merkezinde insan yer alır.
→ Her iki alan da insanı bir bütün olarak ele alır ve insanın iç dünyasını anlamaya çalışır.
→ İnsan psikolojisi ve edebiyat iç içe düşünülmüş ve eserlerin ortaya çıkmasında psikolojiden yararlanılmıştır.
→ Edebiyat ve psikoloji iç içe girmiş iki farklı alan olarak birbirini besler.
→ Romanlarda kişilerin tahlil edilmesinde psikolojiden yararlanılır.
→ Edebiyat, psikolojinin çağrışım metotlarından yararlanmış ve “Bilinç Akışı” tekniğini oluşturmuştur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
⇒ PDF / Slayt
⇒ 12.Sınıf Ders Konuları
⇒ TYT Türkçe
⇒ AYT Edebiyat