Edebiyat ve Toplum İlişkisi, Edebiyat toplum, Toplum ve edebiyat, sosyoloji ve edebiyat

Edebiyat ve Toplum İlişkisi (Edebiyat ve Sosyoloji İlişkisi)

Edebiyat düşüncelerin, duyguların ve hayallerin insanlara estetik bir zevk içerisinde aktarılması sanatıdır şeklinde özetlenebilir. Düşünceler, duygular ve hayaller ise insana ait özelliklerdir. İnsan ise toplumu oluşturan çekirdek bir yapı özelliği taşır. Toplumun en temel yapı birimini oluşturan insanların hayalleri, duyguları ve düşünceleri de ister istemez ait olduğu toplumun özelliklerini barındıracaktır.

Bu nedenle ortaya konmuş bir edebi eserin ait olduğu toplumdan ayrı değerlendirmek yapılabilecek en büyük yanlış olmaktadır. “Edebiyat ve Toplum İlişkisi” sadece bugün değil yüzyıllardır güçlü bir bağ içerisindedir. Herhangi bir dönemde yazılmış edebi eseri incelediğinizde ait olduğu toplumun yaşam biçimi hakkında bizlere ipuçları sunacağı şüphesizdir.

Genel olarak sanatın toplum özelliklerini barındırması, bunu yüzyıllar geçse de yansıtabilmesinin yanı sıra aynı zamanda toplum sorunlarını dile getirmesi ve bununla birlikte toplumsal değişimde söz sahibi olması da söz konusudur. Edebiyat, toplumun sorunlarına kayıtsız kalamaz. Toplumun sorunlarını ele almayan bir edebiyat toplumdan kopmuştur ve ömrü çok da uzun olmayacaktır.

Edebiyatın tanımda yer alan “insanlarda estetik bir zevk uyandırmak” ifadesi inkar edilemez bir gerçekliktir. Ancak edebiyat her zaman bireysellikler içinde boğulup gitmez. Diğer sanat dallarında olduğu gibi büyük bir sorumluluk üstlenerek toplumsal bir görev üstlenir. İnsanları etkileme gücü bu zorlu görevin işlevselliğini arttırmaktadır.

Son birkaç yüzyıl içinde insanoğlu dünyanın seyrini hızlı bir şekilde değiştirmiş ve güçlü bir toplumsal kalkınma yaşanmıştır. Artık yeni dünyada edebiyat içerisinde değerlendirebileceğimiz yazın gücünün kitleleri etkilemesi ve toplumsal değişimlere katkı sağlaması noktasında çok önemli rolü olduğu yadsınamaz. Toplum içindeki değişimler (değişim inancı) hemen edebiyata yansır ve edebiyatın sahip olduğu toplum üzerindeki etki gücüyle de bu değişim sürecinin çarkları tamamlanmış olur.

Türk Edebiyatı’nda Toplumsal İşlev

Bizim edebiyatımızda uzun bir süre hakimiyet kuran “Divan Edebiyatı“nın toplumsal sorunlara değinmesi ya da toplumsal değişimlere önayak olması söz konusu olmamıştır. Çünkü özünde bireysel bir edebiyat olan ve sanatın kişisel olduğunu savunan bu edebiyat geleneği kendi toplumundan kopuktur. Ancak Tanzimat Edebiyatı ile birlikte edebiyatımızda toplum sorunlarının dile getirildiğini görürüz. Namık Kemal edebiyattaki bireyselliğe tepki göstermiş ve eserlerinde toplumsal konulara yönelmiştir. O dönem eserlerinde toplumsal bazı özelliklerin ve sorunların işlendiğini söyleyebiliriz.

Servet-i Fünun ile birlikte tekrar bireyselliğe dönülmüştür. Dönemin baskıcı yönetiminin de etkisiyle Servet-i Fünuncular bireysel konuları işlemiş ve mümkün mertebe toplumsal sorunlardan kaçınmışlardır. Milli Edebiyat ile birlikte edebiyat artık aydın kesimin hayatını ele almaktan ziyade halka yönelmiştir. Yüzyıllardır yok sayılan Anadolu ve Anadolu halkı edebiyatın konusu olmaya başlamıştır. Özellikle Kurtuluş Savaşı ile birlikte Anadolu halkının göstermiş olduğu fedakarlık ve yeni devlet politikası edebiyat ile toplumu birleştirmiştir.

Cumhuriyet ile birlikte edebiyatımız artık toplumun bir ifadesi konumuna ulaşmış ve toplumun yaşamış olduğu sıkıntılar güçlü bir şekilde dile getirilmiştir. Özellikle “Toplumcu Gerçekçi Yazarlar” edebiyatın toplumsal işlevi olduğunu savunmuş ve halkın sorunlarını dile getirmişlerdir. Bu bakımdan da toplumdaki değişime etkide bulunmuşlardır.

Özetle Edebiyat ve Toplum İlişkisi

Kuvvetli bir bağ içerisinde bulunan edebiyat ile toplum ilişkisini şu şekilde özetleyebiliriz:

Edebiyatçının yaşadığı toplumdan ve olaylardan ayrı düşünülmesi mümkün değildir ki bu şekilde eserlerinde bir şekilde toplum hayatının izler bulunur. Aynı şekilde halkı tanıyan, onun duygularını ve hayallerini işleyen sanatçının eserleri toplum tarafından kabul görür ve eser kalıcı olabilir.

  • Edebiyat, diğer sanat dalları gibi toplumsaldır.
  • Toplumun her türlü özelliği edebiyata sirayet eder.
  • Bu nedenle edebiyat toplumun ifadesidir, aynasıdır.
  • Toplumdan uzaklaşmış bir edebiyatın varlığı mümkün değildir.
  • Aynı zamanda edebiyatın toplum üzerinde bir etkisi söz konusudur.
  • Toplumsal bir işlevi ve sorumluluğu bulunduğundan edebiyat toplumun sorunlarını dile getirir.
  • Edebiyat, toplumsal değişimin en önemli ögesidir.
  • Edebiyat, insanlarda yeni fikirler oluşturabilmenin güçlü bir unsurudur.

Edebiyat ve Toplum İlişkisi PDF + Video (Deniz Hoca)

Aşağıdaki bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “AYT Edebiyat Ders Notları PDF” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Aşağıdaki bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “Edebiyat Toplum İlişkisi PDF Çalışma Kağıdı” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
PDF / Slayt
TYT Türkçe Notları PDF
AYT Edebiyat Notları PDF

17 yorum

  1. güzel bir site. emeğinize sağlık.

  2. Elinize sağlık

  3. Gerçekten efsane bi site ödevimi yapmamda çok yardımcı oldu teşekkürler…😃

  4. İlginize çok teşekkür ederiz. Başarılar…

  5. Sonunda ödevim bitti

  6. Gerçekten güzel bir site

  7. Cok güzel site harika teşekkür ederim çok yardımcı oluyot

  8. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederiz.

  9. Çok güzel bir site

  10. Bunun ana düşüncesi ve yardımcı düşüncesi nedir

  11. Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş ve konuyu da harika bir şekilde anlatmışsınız.

  12. Böylesine güzel yorumlar çalışma azmimizi arttırıyor, teşekkür ederiz 👍

  13. Çok yardımcı oldu çok teşekkürler

  14. Harika

  15. çok güzel bir yazı çok teşekkür ederim . sınavıma çok yardımcı oldu

  16. Teşekkürler hocam çok beğendi elinize sağlık

  17. çok güzel destive sağlik

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.