Fecr-i Ati Edebiyatının Özellikleri ve Oluşumu

Fecr-i Ati topluluğu 1909-1912 yılları arasında Türk edebiyatına etkide bulunmuş bir edebiyat hareketidir. İlk toplantılarını 20 Mart 1909 tarihinde Hilal Gazetesinin matbaasında gerçekleştirmişlerdir. Bu toplantıda bulunan gençler bu topluluğun ismi üzerinde uzun süren mütalaalarda bulunmuşlardır.

Kuracakları edebiyat topluluğun adını ne koyacaklardı ve topluluğun savunacağı görüşler neler olacaktı? Bu konular tartışılırken ilk başta isim konusuna açıklık getirmek isteyen gençlere Ahmet Haşim, Sina-yı Emel ismini öneriyor. Bu isim ideallerin zirvesi olarak çevrilebilir. Sina-yı Emel ismi üzerinde yaptıkları değerlendirmeler sonucunda bu ismin kabul edilemeyeceği görüşünde hemfikir olurlar. Daha sonra genç şairlerden Faik Ali Ozansoy’un önerdiği Fecr-i Ati ismi kabul ediliyor. Fecri Ati yarının geleceği olarak tercüme edilebilir. İlk toplantıda isim belirlendikten sonra 24 Şubat 1910 tarihinde bir beyanname yayımlanıyor ve bu beyannamede topluluk düşüncelerini maddeler halinde açıklamıştır. Bu beyanname Fecr-i Ati topluluğunu bizim edebiyatımızda ayrı bir yere koyar. Çünkü edebiyatımızda ilk kez bir edebiyat topluluğu beyanname ile düşüncelerini açıklıyordu.

Fecr-i Ati Sanatçıları

Fecr-i Ati beyannamesine imza atan şair ve yazarlar Ahmet Haşim, Emir Bülent, Tahsin Nahit, Celal Sahir, Hamdullah Suphi, Ali Canip, Fazıl Ahmet, Mehmet Behçet, Köprülüzade Mehmet, Şahabbetin Süleyman, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, İzzet Melih, Emir Lami, Ahmet Samim ve Cemil Süleyman gibi genç isimlerdir.

Fecr-i Ati Edebiyatının Genel Özellikleri

  • Sanatı şahsi ve değerli olarak görmüşlerdir. Toplumsal konuları ele almamışlardır.
  • Edebiyatı ciddi bir uğraş alanı olarak görmüşlerdir.
  • Konu olarak eski edebiyatın bireysel konularını ele almışlardır: Aşk, tabiat…
  • Onlara göre “sanat, sanat içindir.”
  • Romantizm, parnasizm, sembolizm akımlarının etkisinde kalmışlardır.
  • Edebiyatımızda beyanname yayımlayan ilk topluluktur.
  • Servet-i Fünunu ağır dil kullanmakla eleştiren topluluğun kendisi de ağır bir dil kullanmıştır.
  • Serbest müstezat nazımı kullanmışlardır.
  • Sone, terza rima gibi batıdan alınan  şiir türleri kullanılmıştır.

Batıyı örnek alacaklarını söyleyerek parnasizm, sembolizm, empirisyonizim gibi edebi akımları benimseyen gençler edebiyatı geliştirme noktasında pek başarılı olamamışlardır. Servet-i Fünundan farklı olacaklarını belirten topluluk bu konuda ortaya bir farklılık da koyamamıştır. Dil olarak da farklı olacaklarını söyleyen topluluk eski ve ağır dilden kopamamış ve ağır bir dil kullanma geleneğini devam ettirmiştirler. Topluluğun genç sanatçılardan oluşması, onları yönlendirecek tecrübeli bir ismin olmaması, sanatı bireysel olarak görmelerinden dolayı Fecr-i Ati erken dağılmıştır.

Servet-i Fünun ile Fecr-i Atinin benzerlikleri hakkında şunları söyleyebiliriz:

Servet-i Fünunu dil olarak eleştiren topluluk ağır bir dil kullanmaya devam etmiştir. Topluluklarına bir isim vererek Servet-i Fünuncuların isim verme geleneğini devam ettirmişlerdir. Sanat, sanat içindir görüşü, sanatı bireyselleştirmeleri ve toplumdan uzaklaşmaları Servet-i Fünunla ortak özellikleridir. Yine Servet-i Fünunun kullandığı serbest müstezat, sone gibi nazım biçimlerini kullanmışlardır. Servet-i Fünunla aynı dergide yazılarını yazmışlardır.

İlgili Yazılar