Bir yazarın dergi ve gazete gibi yayınlarda, güncel olaylar hakkında görüşlerini fazla detaya girmeden ve kanıtlama çabası olmadan ortaya koyduğu kısa fikir yazılarına fıkra denir. Her konuda yazılabileceği gibi fıkralarda genellikle ülke sorunlarıyla güncel konular kısa bir şekilde yorumlanır. Her ne kadar güncel konularda yazılsa da edebi nitelikte yazılmış fıkralar da bulunmaktadır.
Birçok manaya gelen “Fıkra” sözcüğünün karşılığı Türk Dil Kurumu sözlüğünde şu şekilde ifade bulmuştur:
Not: “Fıkra nedir?” sorusunun cevabı birkaç şekilde verilebilmektedir. Ancak fıkra, sözlü ürünler olan ve gündelik yaşamda sıklıkla rastladığımız nükteli ve güldürücü hikayelerle karıştırılmamalıdır. Bu tür fıkraların amacı okuyucuyu güldürmek, güldürürken de düşündürüp ders vermektir. Ayrıca yazarı da belli olmayan mizahi içerikteki fıkraları kısa düşünce yazıları olan köşe yazısı ile karıştırmamalı, edebiyat derslerinde köşe yazısı olan fıkraların ele alındığı unutulmamalıdır.
Fıkranın Özellikleri
→ Gazete ve dergilerin belli köşelerinde yayımlanır.
→ Konular daha çok günlük olaylardan ve ülke sorunlarından oluşmaktadır. Bu nedenle bu türde yazılan metinlerin birçoğu kalıcı değildir.
→ Güncel konulardan ziyade edebi nitelikte yazılan fıkralar daha kalıcıdır.
→ Yazar ele aldığı konunun kanıtlanma ve belgelenme kaygısını taşımaz.
→ Halka hitap ettiğinden günlük konuşma diliyle sade bir şekilde yazılır.
→ Bu türde yazılmış metinler aynı zamanda köşe yazısı olarak da adlandırılır.
→ Anlatımda samimi bir üslup ve sohbet havası bulunur.
→ Konular iğneleyici bir şekilde ele alınarak eleştiri yapılabilir.
→ Konular işlenirken yazarın tarafsız olması beklenir.
→ Ele alınan konu işlenerek ve yorumlanarak yazarın konu hakkındaki düşünceleri etkili bir şekilde ortaya konulur.
→ Fıkralarda ele alınan konu gerçekleri yansıtmalıdır.
Türk Edebiyatı’nda Fıkra
Fıkra gazete ya da dergi çevresinde oluşmuş bir yazı türüdür. Bu nedenle bizim edebiyatımızda bu türün ilk örnekleri gazetenin çıkarılmaya başlandığı Tanzimat Dönemi‘nde verilmiştir. Özellikle 1860 yılında Şinasi ile Agah Efendi’nin Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkarması fıkra türünün ortaya çıkmasının ve gelişiminin önünü açmıştır. Başlangıçta sosyal ve siyasi başlıklarda yazılan fıkralar günümüzde hemen hemen her konuda yazılabilmektedir. Türk Edebiyatı’nda fıkra türünün en bilindik temsilcisi ise Ahmet Rasim’dir.
Türk Edebiyatı’nda fıkra türünde tanınmış bazı sanatçılar ve eserleri şu şekildedir:
Ahmet Rasim: Eşkal-i Zaman
Ahmet Haşim: Bize Göre
Refik Halit Karay: Bir İçim Su
Aziz Nesin: Konuşa Konuşa
Peyami Safa
Şevket Rado
Makale-Fıkra Arasındaki Farklar
Makalede ciddi bir üslup kullanılırken fıkrada samimi bir üslup vardır.
Makale kanıt ve ispat üzerine kuruluyken fıkrada böyle bir zorunluluk yoktur.
Sohbet-Fıkra Arasındaki Farklar
Sohbet türünde yazar karşısında biri varmış gibi karşılıklı konuşma şeklinde yazısını yazarken fıkrada bu özellik yoktur.
Ayırca Şu Başlıklar İlginizi Çekebilir:
⇒ Deneme Nedir?
⇒ Sohbet Nedir?