Olay çevresinde oluşan edebi metinlerde kurgulanan olaylar kadar bu olayların ve durumların anlatıcı tarafından anlatılması da son derece önemlidir. Yazar, kurguladığı olayların niteliğine göre anlatıcıya üç farklı bakış açısı kazandırarak okuyucuya en etkili şekilde ulaşmaya çalışır. Yazarın anlatıcıya yüklediği bakış açıları içinde en kapsamlısı ise “İlahi Bakış Açısı“dır. Her şeyi bilen, geçmişe hakim ve geleceği de öngörebilen anlatıcının ancak ilahi bir güce sahip olması gerektiğinden bu bakış açısı bu şekilde isimlendirilmiştir.
Diğer adları “Tanrısal Bakış Açısı” ve “Hakim Bakış Açısı” olan ilahi bakış açısında anlatıcı olayların tamamına hakimdir, kahramanların o anki duygularını ve düşüncelerini bilir, geçmişte olmuş ve gelecekte meydana gelecek tüm gelişmelerden de haberdardır.
Daha önce yaşanmış, şu an yaşanan ve gelecekte yaşanacak her olaydan haberdar olan, kahramanın zihnini okuyabilen ilahi bakış açısına sahip olan anlatıcı, üçüncü kişi ağzıyla yani “yap-tı, gelmiş” şeklinde anlatım yapar. Üçüncü kişi ağzıyla anlatım yapıldığından sıklıkla gözlemci bakış açısıyla karıştırılmaktadır. Ancak en büyük ve belirgin fark ise hakim bakış açısında anlatılanların normal bir insanın aktaramayacağı kadar detaylı olmasıdır.
Şimdi bu durumu iki cümleyle ele alalım:
1.Cümle:
Haberi duyduğunda sandalyesine oturdu ve hiç kıpırdamadan pencereye doğru dakikalarca baktı. On dakika sonra eşyalarımı hazırlayın, ilk otobüsle memlekete gidiyorum dedi.
Yukarıdaki cümlede ifade edilenler sıradan bir insanın gözünden üçüncü ağızla anlatıldığından gözlemci bakış açısıdır. Şimdi yukarıdaki olayları farklı bir şekilde ele alalım.
2.Cümle:
Haberi duyduğunda kalbinde derin bir sızı duymuş ve hemen sandalyesine oturma isteği duymuştu. Dakikalarca pencereden dışarıya bakmış ve bu sırada köydeki anıları çok hızlı bir şekilde zihninden geçmişti. Burada duramayacağını ve son kez memleketini ziyaret etme istediği duyduğundan evdekilerden eşyalarını hazırlamalarını istedi ve ilk otobüsle memlekete gideceğini söyledi.
Yukarıda yer alan cümlede ifade edilen durumla ilk cümledeki durum aynıdır. Ancak ikinci cümlede ifade edilenler sıradan insanın aktaramayacağı ayrıntılar (kişinin o an içinden düşündükleri) içerdiğinden ve bu ayrıntıları sadece ilahi güçle donatılmış bir anlatıcı okura aktarabileceğinden burada ilahi bakış açısı vardır.
İlahi Bakış Açısının Özellikleri (Hakim Bakış Açısı Özellikleri)
→ Anlatıcı her şeye hakimdir; kahramanın duygularından, düşüncelerinden ve o anki psikolojisinden haberdardır.
→ Anlatıcı geçmişte yaşanan her olaya hakimken gelecekte meydana gelecek olaylar hakkında da bilgi sahibidir.
→ Anlatıcı olayların merkezinde yer alan kişilerden bile çok daha fazla bilgi sahibidir.
→ Anlatıcı her şeye hakim olduğundan diğer açılara göre yorum gücü daha fazladır.
→ Anlatım üçüncü kişi ağzıyla yapılır.
→ Tanrısal, ilahi ve hakim olmak üzere üç farklı adı vardır.
→ Anlatıcı hiçbir şekilde olaylara müdahale etmez sadece gözlemler.
İlahi Bakış Açısı Örneği
Evren, arkasına bakmadan hızlı adımlarla yürüyordu. O an aklından geçen tek düşünce bu karanlık sokağın sona ermesi ve bir an önce evinde kendisini bekleyenlere kavuşabilmekti. Onları görmeyeli neredeyse bir ay olmuştu. Evden çıktığında bu kadar uzun süre ayrı kalacaklarını hiç aklından bile geçirmemişti. Ancak her zaman olduğu gibi hayat sürprizlerle doluydu. Birkaç saatliğine dışarı çıkmayı planlamış ancak başına gelenler onu haftalarca evinden mahrum bırakmıştı. Haftalar süren ayrılığın sona ermesine birkaç yüz adım kalmıştı, sonrasında bu yaşananlar zihninin karanlık köşesinde hapsolacaktı.
⇒ Bakış Açıları I Kahraman Bakış Açısı I Gözlemci Bakış Açısı ⇐