Kendine özgü aruz kalıbıyla yazılan kafiye şeması aaxa olan divan edebiyatı şiir türüne “Rubai” denir. İran edebiyatında ortaya çıkan rubailerin en güzel örneklerini Ömer Hayyam vermiştir.
İran edebiyatında doğan ancak sonrasında bizim edebiyatımıza geçen rubai, Divan Edebiyatı nazım biçimleri arasında sevilen bir tür olmuştur. Rubailerin özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Rubai Özellikleri
→ Kafiye şeması “aaxa” dır.
→ Rubailer bazen dört mısrası birbiriyle kafiyeli (aaaa) şeklinde de yazılabilir. Bu şekilde yazılan rubailere “rubai-i musarra” denir.
→ Rubailer tek dörtlükten oluşur.
→ Rubailer her konuda yazılabilir ancak daha çok felsefe, dünyanın varlığı, soyut düşünceler, tasavvuf gibi konular işlenmiştir.
→ Rubailerin kendine özgü 24 aruz kalıbı vardır.
→ Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir.
→ Bu türün başarılı örneklerini Ömer Hayyam vermiştir.
→ Türk edebiyatında rubailerin en başarılı örneklerini ise Azmizade Haleti ve Yahya Kemal Beyatlı vermiştir.
→ Rubailerin ilk iki dizesi düşünceye hazırlık bölümüdür. Asıl söylenmek istenen bölüm 3 ve 4. dizelerdir.
→ Rubailerde genellikle mahlas söylenmez.
Rubai Örnekleri
Seni aramaktan dünyanın başı dertte;
Zengine de göründüğün yok, fakire de;
Sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa,
Hep kör müyüz, sen varsın da görünürde.
Ömer Hayyam
Ahvâl-i cihânı her zaman söyleşelim
Amma gam-ı aşkımız nihân söyleşelim
Ey vâkıf-ı râz-ı aşk olan ârif-i cân
Ney gibi seninle bî-zebân söyleşelim
Azmizade Haleti