Şah ve Sultan Kitap Özeti

Şah ve Sultan İskender Pala’nın Osmanlı Devleti hükümdarı Yavuz Sultan Selim ile Safevi Devleti hükümdarı Şah İsmail’i anlattığı bir kitaptır. Tarihi sevenler için bir çırpıda okunacak bir tarihi romandır Şah ve Sultan. Bu romanda aslında o dönem hakkında da bilgi sahibi olacaksınız.

Yavuz Sultan Selim’in Trabzon’da başlayan şehzadelik hayatı ile Osmanlı Devleti hükümdarı olmaya getiren süreci ve nedenlerini de öğrenmiş oluyoruz bu romanda. Yavuz Sultan Selim’in kişiliği hakkında da bilgi sahibi olmuş oluyoruz.

Roman da aynı zamanda Safevi Devleti hükümdarı Şah İsmail’inde  hayatını, kişiliğini ve yaşamını öğrenmiş oluyoruz. Daha önceden de bilgi sahibi olduğumuz Yavuz Selim’in ve Şah İsmail’in şairliği hakkında daha da ayrıntılı bilgileri bulabiliyoruz romanda. Hem şairliklerini hem de şiirlerini duymak ve okumak insana zevk veriyor. İki hükümdarın savaş öncesinde birbirine yazdıkları mektuplarda okumaya değer güzelliklerden biridir. Bu karşılıklı mektuplar ile atışmalar bize Yıldırım Bayezıd ve Timur arasındaki atışmaları bize hatırlatıyor. Bu iki hükümdar arasında da atışmalar olmuş ve yapılan savaşta Yıldırım Bayezıd yenilen taraf olmuş ve Timur’a esir düşmüştür. Şah ve Sultan adlı kitapta daha öncede belirttiğim gibi bu iki hükümdarın şiirlerine de yer verilmişti. Bu şiirler arasında özellikle Yavuz Sultan Selim’in dünya da bir ilk olarak, hem soldan sağa, hem de yukardan aşağıya okunduğunda aynı okunmaktadır. Yavuz Sultan Selim’in ünlü şiiri bu şekildedir:

1.)  Sanma şahım/ herkesi sen/ sadıkhane / yar olur

2.)  Herkesi sen/ dostum sandın/ belki ol/ ağyar olur

3.)  Sadıkhane/belki ol/ alemde/ dildar olur

4.)  Yar olur/ ağyar olur/ dildar olur/ serdar olur 

Bu kitapta Şah Sultan ile Yavuz Sultan Selim’in yıllar öncesinden başlayan ve çaldıran savaşında son bulan mücadeleleri ayrıntılı olarak dile getirilmiş. Her iki hükümdarda Türk, her iki hükümdarda Müslüman, her iki hükümdarda hırslı ve azimlidir. Ancak aralarında bir mezhep farklılıkları vardır. Türk ve Müslüman olan bu her iki hükümdar arasında maalesef mezhep ile ilgili bir çekişme olacak ve Müslüman Müslüman’ı, Türk Türk’ü öldürecek. Bu hazin öykünün oluşmasındaki nedenler tüm ayrıntılarıyla işlenmiş romanda.  Tüm bunların yanında hazin bir aşk öyküsü de işlenmiş romanında yazar. Şah İsmail’in Taçlı Hatun’a karşı olan sevgisi, son bölümlerinde romana yön veren bir unsur olacak. Öyle ki Şah’ın Taçlıya olan derin aşkı ve onu savaş sonrası çaldıran meydanında bırakıp kaçmasından sonra duyacağı pişmanlıklar ile kendini ölüme kadar getirecek davranışlarda bulunması romanın bir diğer konusu olarak karşımızda çıkmaktadır. Taçlı Hatun ise Şah tarafından çocukluk aşkından ayrılmış, bunun kızgınlı ile yıllarca Şah’tan nefret ederek yaşamış, tam Şah’a alışmışken Şah’ın kendisi savaş meydanında bırakıp gitmesinden dolayı tekrar ondan nefret etmiş biridir. Bu olaylardan sonra Yavuz Sultan’ın himayesi altına girmiş ve her zaman Yavuz Sultan Selim’in kendisini sevme düşüncesiyle hareket etmiştir. Fakat Yavuz Sultan Selim onu başkasına vermiştir ve Taçlının evlendiği kişi kısa sürede ölmüş ve tekrar ortada kalmıştır. Geçen tüm bu olaylar ve zamanlarda Şah İsmail ise tekrar Taçlı Hatun’a sahip olmak istemiş ve ömrünün sonuna kadar bunun için çabalamıştır.