Türk Edebiyatı’nda Tanzimat ile birlikte başlayan batılılaşma sürecinin, en hızlı ve etkili yaşandığı edebi dönem Servet-i Fünun’dur. Batıya, sıkı sıkıya bağlı olan sanatçılardan oluşan Servet-i Fünun edebiyatı oluşumunda Tanzimat’ın büyük bir rolü vardır. II. Abdülhamid’in uyguladığı baskı altında toplumsal konulara yönelemeyen genç sanatçılar özellikle de Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamid Tarhan gibi edebiyatçılardan etkilenerek Fransız edebiyatından da büyük ölçüde yararlanarak “Sanat için sanat” anlayışıyla yeni bir edebiyat fikri geliştirdiler.
Bir edebi dönemi ya da hareketi anlayabilmek için bulunulan dönemin şartlarını da iyi tahlil etmek gerekir. Serveti Fünun için bu söz çok daha geçerli olmaktadır. İşte döneminin getirdiği bedbinlik (umutsuzluk, kötümserlik) bu edebiyatın temelini oluşturmuştur.
Servet-i Fünun Edebiyatının Oluşumu
Tanzimat Edebiyatında ortaya çıkan yeni-eski tartışmasıyla birlikte baskıdan bunalan gençlerin Batı edebiyatlarına duydukları hayranlıkla yeni bir edebi dönem başlar. Yüzyıllar boyunca Türk edebiyatının büyük bir kısmını oluşturan divan edebiyatı ile Arap etkisine karşı çıkan edebiyatçılar, bir edebi tartışma ortamı yarattılar. Bu edebiyat akımının filizlenmesinde ise bir fen dergisi etkili olur.
Servet-i Fünun, Recaizade Mahmut Ekrem’in bir öğrencisi tarafından çıkarılan fen dergisidir. Recaizade Mahmut Ekrem, edebiyat hakkındaki bazı düşünceleri bu dergi üzerinden okuyucuya aktarmaya başlar, kendi görüşleri etrafında birleşen öğrencilerini de bir araya getirmeyi başararak onları bu dergi etrafında toplar.
Serveti Fünun dergisinin başına Tevfik Fikret’in getirilmesiyle Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Cahit Yalçın, Mehmet Rauf gibi genç isimler bu dergide yazılarını yayımlamaya başlarlar. Bu gençler, sert bir şekilde eski edebiyatı eleştirerek kendi sanat görüşlerini paylaştıkları eserlerle okuyucuya hitap eder. Kendilerini yeni edebiyatçılar manasında “Edebiyat-ı Cedide” olarak tanımlayan bu gençlerin oluşturdukları edebi akım, Servet-i Fünun dergisi etrafında oluştuğundan daha çok bu isimle anılmışlardır.
Tanzimat’ın Serveti Fünuna Etkisi
Etkili oldukları altı yıl içinde nesir ve nazım alanında oldukça köklü değişiklikler yapan Servet-i Fünuncular, oluşum sürecinde birçok kişi ve kaynaktan beslenmiştir. En önemli kaynakları ise Tanzimat Edebiyatı olmuştur. Tanzimat sanatçıları aslında daha çok doğu kültürüyle yetişmiş ve yabancı dilleri sonradan öğrenmiş kişilerdir. Yine aynı şekilde Tanzimat sanatçıları yüksek mevkilerde bulunmuş yüksek tabakadan kişilerdir. Tanzimat dönemi sanatçılarının başlatmış oldukları Batılı yolu devam ettiren ve yine bunların açmış oldukları Batılı okullarda eğitim görmüş gençler, yeni edebi topluluğun oluşmasında rol oynamışlardır.
Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamid Tarhan gibi önemli isimler, gençlere yeni edebiyat yolunda kılavuzluk yapan kişilerin başında yer almıştır. Fransızcayı genç yaşta öğrenen sanatçılar, Batı edebiyatlarını özellikle Fransız edebiyatını yakından takip etmiştir. Bu takip sırasında Batıdaki edebi akımları da görme şansını bulmuşlardır. Bunun sonucunda Edebiyatı Cedide edebiyatında parnasizm, sembolizm ve realizm akımlarının güçlü izleri bulunmaktadır.
Serveti Fünun Sanatçıları
Bu edebiyat akımı içerisinde birçok sanatçı yer almıştır. Şiir türünde Tevfik Fikret ön plana çıkarken roman türünde de Halit Ziya Uşaklıgil başarılı eserler ortaya koymuştur. Bu dönem sanatçılarını şairler ve yazarlar olarak iki başlıkta belirtebiliriz.
Ayrıca Bkz. ⇒ Servet-i Fünun Sanatçıları
Şairler: Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Süleyman Nazif, Ali Ekrem, Celal Sahir, Faik Ali.
Yazarlar: Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet, Hüseyin Cahit Yalçın
Servet-i Fünun’un Dağılışı
Bu edebi oluşum yaklaşık olarak 6 yıl etkili olmuştur. 1901 yılında Hüseyin Cahit Yalçın’ın yazdığı bir makale hükümet tarafından tepkiyle karşılanmış ve dergi kapatılmıştır. Bu olaydan sonra sanatçılar bir daha eserlerini bir arada yayımlama şansı bulamamış ve eski günlerdeki gibi başarılı eserler verememiştir.
⇒ Serveti Fünun ⇐
Yorumları Gör (1)
Güzel bir sayfa oluşmuş Emek verenlere teşekkür ederim.