Osmanlı Devleti’nin uzun süren gerileme sürecinin engellenmesi ve tekrar eski parlak günlerine dönmesi için büyük bir değişim ve yenileşme hareketi başlatılır. Osmanlı’nın dış dünyaya açıldığı bu dönemde Batı edebiyatlarını yakından tanıma fırsatı bulan aydınların çabasıyla tarihimizde “Tanzimat Dönemi Edebiyatı” dediğimiz yeni bir edebi dönem başlar. Bu nedenle edebiyatımızın Batılı bir kimlik kazandığı “Tanzimat Dönemi Özellikleri“ni, yeni edebiyat anlayışının anlaşılması adına bilmemiz gerekiyor.
Tanzimat Dönemi Genel Özellikleri
- Tanzimat Edebiyatı, 1860 yılında çıkarılan ilk özel gazetemiz Tercüman-ı Ahval ile başlar ve 1895 yılına kadar devam eder.
- Bu edebiyat kendi içerisinde farklı özellikler göstermesi nedeniyle “birinci dönem ve ikinci dönem” şeklinde iki farklı döneme ayrılmaktadır. Tanzimat 1. Dönem 1860-1877, Tanzimat 2. Dönem ise 1877-1895 yılları arasını kapsamaktadır.
- Gazetelerin çıkmasıyla birlikte Batı’dan alınan roman, hikaye, deneme, makale, tenkit, fıkra gibi birçok türün de ilk örnekleri bu dönemde verilmiştir.
- Edebiyatımızda noktalama işaretleri ilk kez bu dönemde kullanılmaya başlanmıştır.
- Tanzimat sanatçıları çok yönlü aydın bir kişiliğe sahiptir. Sanatçı kişiliklerinin yanında öğretmenlik, gazetecilik ve devlet adamlığı gibi mesleklere de sahiptirler.
- Bu dönemde çıkarılan gazeteler ve dergiler aracılığıyla edebi ve öğretici metinler halka ulaştırılmıştır. Bu nedenle Tanzimat dönemi gazeteleri edebiyatımız açısından son derece önem arz eder.
- Fransız İhtilali ile birlikte Batı’da yaygınlaşan özgürlük, hürriyet, eşitlik ve vatan gibi kavramlar edebiyatımızda ilk kez işlenmeye başlanmıştır.
- İlk dönem sanatçıları romantizm akımının etkisinde, ikinci dönem sanatçıları ise realizm ve natüralizm etkisinde kalmışlardır.
- Eski şiir geleneğinde yer alan konu sınırlandırılması kaldırılmış, şiirdeki konu çeşitliliği arttırılmıştır.
- Eski edebiyatın nazım biçimlerini kullanan sanatçılar bu şiirlerin içeriklerini değiştirmekle birlikte Batı’dan alınan yeni nazım biçimleri de kullanılmıştır.
- Divan Edebiyatı‘nda yer alan parça güzelliği anlayışına son verilmiş, şiirde konu bütünlüğüne önem verilmiştir.
- Az da olsa milli veznimiz hece ölçüsü kullanılmış olsa da ağırlıklı olarak aruz ölçüsü tercih edilmiştir.
- Göz için kafiye anlayışının yerine “Kulak için kafiye” anlayışı ön plana çıkmaya başlamıştır.
- İlk dönemde sanatçıların dilin sadeleşmesi yönünde çaba göstererek halka ulaşmayı amaçlamışsa da ikinci dönem sanatçıların böyle bir amacı olmadığından dilde sadeleşme çabalarını devam ettirmeyerek süslü ve ağır bir dili kullanmayı tercih etmişlerdir.
- İlk dönem sanatçıları “Sanat halk içindir” görüşünü, ikinci dönem sanatçıları ise “Sanat sanat içindir” görüşünü savunmuştur.
- Bu dönemde sanatçılar halkı aydınlatmayı ve eğitmeyi amaçlamıştır.
- İlk dönemde genellikle sosyal konular işlense de ikinci dönemde bireysel konulara ağırlık verilmiştir.
- Geleneksel tiyatronun aksine modern tiyatroda önemli gelişmeler yaşanmış, yapılan tiyatro binalarıyla oyunlar sahnelenmeye başlanmıştır.
- Birinci dönem sanatçıları Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Mithat Efendi; ikinci dönem sanatçıları ise Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim Naci, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım’dır.
- Bu dönem sanatçıları Batı edebiyatlarından ve özellikle de Fransız edebiyatından etkilenmişlerdir.