Teşhis (Kişileştirme)

İnsan dışındaki canlı ya da cansız varlıklara insana ait özelliklerin yüklendiği, onlara insan davranışlarının verilmesine teşhis denir. İnsan dışındaki varlıklara insan özeliklerinin verilmesinden dolayı bu sanata kişileştirme de denilmektedir.

Teşhis (Kişileştirme)

Burada dikkat edilmesi gereken canlı olsun ya da olmasın insan dışındaki herhangi bir varlığa insana ait üzülme, gülme, ağlama, özleme, sevinme, kızma gibi özelliklerin yüklenmesidir. Hayvanların hikayelerini anlatan fablların bütününde kişileştirme ve intak sanatları yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun dışında masallarda da insan dışındaki varlıkların yer aldığı bölümlerde teşhis sanatı bulunmaktadır.

Teşhis sözcüğü Arapça “ş-h-s” kalıplarından türetilmiş ve Türkçede “Şahıs” sözcüğüyle aynı kökten gelmektedir. Bu bilgiyle bu sanatı ve özelliği aklınızda tutabilirsiniz.

NOT 1: İntak yani konuşturma sanatının olduğu her yerde insan dışındaki varlığa konuşma özelliği yüklendiği için aynı zamanda teşhis sanatı da vardır. Eğer seçenekler arasında intak varsa öncelikli tercihiniz intak olmalı fakat yoksa teşhisi seçebilirsiniz.

NOT 2: İnsan dışındaki varlık insani özellikler alarak insana benzetildiğinden ve buralarda kendisine benzetilen yani insan kullanılmadığından teşhis sanatının olduğu her yerde mutlaka bir kapalı istiare de vardır.

Teşhis Örnekleri

Örnek 1

Bütün kusurumuzu toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarımı düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sâdık yârim kara topraktır

Aşık Veysel, yukarıda yer alan dörtlüğünde toprağı kişileştirmiştir. Şair; toprağı bir insan gibi kusur gizleyen, yaraları iyileştiren, kol açıp yol gözleyen sadık bir yare benzeterek teşhis sanatı kullanmıştır.

Örnek 2

Sarı tanburadır adım
Göklere ağar feryadım
Pir Sultan’ımdır üstadım
Ben anınçin inilerim

Pir Sultan Abdal’ın yukarıda yer alan dörtlüğünde tamburaya insan ait özellikler yüklenmiştir. Tambura insan gibi ad almış, feryad etmiş ve üstadının Pir Sultan olduğunu belirttiğinden teşhis sanatı vardır.

Örnek 3

Bir yağmur başlar ya inceden ince
Bak o zaman topraktaki sevince

Yukarıdaki dizelerde yağmurun başlamasıyla toprağın insan gibi sevindiği görmekteyiz. Bu nedenle burada bir kişileştirme sanatı söz konusudur.

Örnek 4

Dinmiş denizlerin şarkısı, rüzgâr uyumakta
Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta.

Yukarıdaki dizelerde de rüzgarın uyuduğu, körfezin düşündüğünü ve Kanlıca’nın mahzun yani üzgün olduğunu görmekteyiz. Bu davranışlar insana ait özellikler olduğundan buralarda kişileştirmeler söz konusudur.

Örnek 5

Bu zor günlerinde kitaplarıyla dost olmuştu.

Yukarıdaki örnekte kitaplar dost gibi düşünülerek kişileştirilmiştir.

Örnek 6

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!

Örnek 7

İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
PDF / Slayt
9.Sınıf Ders Konuları
TYT Türkçe 
AYT Edebiyat
Edebi Sanatlar

İlgili Yazılar