Zikredilen manasına gelen Tezkire, şairlerin biyografisini içeren bir eserdir. Tezkire bir diğer adıyla da Tezkiretü’ş Şuara, şairlerin hayat hikayelerini, eser adlarını ve örnek eserlerini muhteva eder.
Tezkiler genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde giriş yapılır ve eserin yazılma sebebi, dönemin şiir anlayışı ile eserin sunulduğu kişi hakkında övgüler yer alır. İkinci bölümde ise şairlerle ilgili gerek hayat gerekse edebi özellikleriyle ilgili bilgiler verilir. Bitiş olan son bölümde ise eserin yazılış hakkında bilgiler ile dualar yer almaktadır.
Biyografiler her ne kadar nesnel bir tavırla yazılmaya çalışılsa da aynı özellikle tezkirelerde geçerli değildir. Tezkirelerde şair hakkında öznel düşünceler sanatlı bir üslupla bolca yer almaktadır.
Türk Edebiyatında Tezkire
Türk edebiyatında yazılan ilk tezkire örneği olarak Ali Şir Nevai’nin “Mecalisü’n Nefais” adlı eseri kabul görür. Çağatay sahasında yazılan bu eserin tarihi ise 15. yüzyıldır. Anadolu’da yazılan ilk tezkire eseri ise Sehi Bey’in Heşt Behişt’idir.
Türk edebiyatı tezkireler bakımından oldukça zengindir. Bu tezkireler dışında Latifi’nin Latifi Tezkiresi, Aşık Çelebi’nin Meşair-üş-Şuara, Kınalızade Hasan Çelebi’nin Kınalızade Tezkiresi bilinen tezkirelerdendir.