Yakup Kadri Karaosmanoğlu kimdir, Yakup Kadri Karaosmanoğlu hayatı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu kitapları, Yakup Kadri Karaosmanoğlu eserleri

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kimdir? Eserleri Nelerdir?

27 Mart 1889 tarihinde Mısır’ın Kahire kentinde doğan ve 13 Aralık 1974 yılında Ankara’da hayatını kaybeden Yakup Kadri Karaosmanoğlu, edebiyat ve siyasi hayatımızda önemli bir yeri tutmaktadır. Türk edebiyatının önemli romancıları arasında kabul gören Karaosmanoğlu, sanat hayatına Fecr-i Ati edebiyatıyla birlikte adım atıp ismini duyurmaya başlamıştır.

Yaşamı

öğrenim hayatına Manisa’da başlamış ve bu şehrin kendisinde çok olumlu izlenim bıraktığını anılarında dile getirmiştir. Babasının ölümü üzerine annesiyle tekrar Mısır’a dönmüş ve öğrenimini İskenderiye’de tamamlayabilmiştir. Anamın Kitabı adlı hatırasında Kahire ve Manisa’daki izlenimlerini dile getirmiştir. İskenderiye’den İstanbul’a dönüş yapan yazar, hukuk mektebine başlamış ancak okulu bitiremeden terk etmiştir. Edebiyata ilgisi olan yazar, Şehabettin Süleyman aracılığı ile Fecr-i Ati topluluğuna dahil olmuş ve sonraki yıllarda birçok dergi ve gazetede yazılarını yayımlamıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Milli Mücadeleyi desteklemiş ve Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara’da bulunmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında birçok bölgeyi gezmiş ve savaşın yaratmış olduğu yıkımı yakından gözlemlemiştir. Cumhuriyetten sonra Manisa ve Mardin milletvekili olarak görev yapmıştır. Daha sonraki yıllarda da Avrupa’da birkaç ülkede Büyükelçi görevini üstlenmiştir.

Edebi Kişiliği

Türk toplumunun Tanzimat Döneminden başlamak üzere cumhuriyet sonrasına kadar olan hızlı değişim sürecini yakından takip ederek inceleyen Yakup Kadri Karaosmanoğlu, eserlerinde bu değişimlerin izlerini gerçekçi bir şekilde yansıtabilmeyi başarmıştır. Özellikle “Kiralık Konak” adlı romanında Osmanlının son dönemleri ile Cumhuriyet Dönemi arasında yer alan üç kuşağın çatışmasını gerçekçi bir şekilde yansıtabilmesiyle dikkat çekmiştir. Yazarın en başarılı olduğu yönlerinden biri Türk toplumundaki hızlı değişimleri gerçekçi bir şekilde eserlerine yansıtabilmesidir. Yazar için çöküş döneminin sanatçısıdır şeklinde yorum yapmak yanlış olmaz. Tanık olduğu dönemlerde devlet hızlı bir çöküş içine girmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nı yakından takip eden yazarın sanat anlayışına toplumsal işlev eklenmiş ve yazar “Yaban” adlı eserinde Milli Mücadele yıllarında Türk aydını ile köylüsünün arasındaki çatışma durumunu anlatmıştır. Anadolu halkına yapmış olduğu eleştirilerden dolayı kendisine yoğun bir tenkitte bulunulmuştur.

Batı edebiyatından ve özellikle “Balzac, Flaubert ve Zola” gibi sanatçılardan oldukça etkilenen yazarın sanat anlayışında bunun izleri rahatlıkla görülebilmektedir.

Eserleri

Roman:

  • Ankara (1934)
  • Bir Sürgün (1937)
  • Hep O Şarkı (1956)
  • Hüküm Gecesi (1927)
  • Kiralık Konak (1922)
  • Nur Baba (1922)
  • Panaroma (2 cilt, 1953)
  • Sodom ve Gomore (1928)
  • Yaban (1932)

Hikâye (Öykü):

  • Bir Serencam (1914)
  • Milli Savaş Hikâyeleri (1947)
  • Rahmet (1923)

Tiyatro:

  • Nirvana (1909)
  • Veda (1909)
  • Sağanak (1929)
  • Mağara (1934)

Mensur Şiir:

  • Erenlerin Bağından (1938)
  • Okun Ucundan (1940)

Hatıra (Anı):

  • Anamın Kitabı (1957)
  • Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1969)
  • Politikada 45 Yıl (1968)
  • Vatan Yolunda (1958)
  • Zoraki Diplomat (1955)

Makale-Deneme:

  • Alp Dağları’ndan ve Miss Chalfrin’in Albümünden (1942)
  • Ergenekon (iki cilt, 1929)
  • İzmir’den Bursa’ya (1922, Halide Edip, Falih Rıfkı Atay ve Mehmet Asım Us ile birlikte)
  • Kadınlık ve Kadınlarımız (1923)
  • Seçme Yazılar (1928)

Monografi:

  • Ahmet Haşim (1934)
  • Atatürk (1946)

Yaban

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun en meşhur romanlarının başında yer alan Yaban, Kurtuluş Savaşı’nda Türk aydını ile köylüsü arasındaki çatışmayı anlatmaktadır. Yaban adlı romanda Türk köylüsünü küçük düşüren, onları ağır bir şekilde eleştiren yazarın bu sert bakış açısı uzun süre eleştiriye maruz kalmıştır. Özellikle yazarın Kurtuluş Savaşı’nı yakından takip etmesi eserin gerçekçi bir şekilde ele almasını sağlamıştır. Bu eserinde yazar köylerdeki ve aydınlardaki çöküşü işlemiştir.

Kiralık Konak

Osmanlı Devleti’nin son dönemleriyle Cumhuriyetin ilanına kadar olan sürede bir konaktaki üç farklı neslin çatışmasını ele alan yazar, bu eserinde de yaptığı gözlemleri son derece gerçekçi bir şekilde ortaya koyabilmiştir.

Bu eserinde toplumun en küçük yapısı olan aile konusunu ele almış ve çöküş dönemi aile yapısının bozulmasını işlemiştir.

Sodom ve Gomore

Bu eserinde İngilizlerin işgali altında olan İstanbul’u anlatmıştır yazar. İstanbul’u, bundan binlerce yıl önce Allah’ın gazabına uğrayan Sodom ve Gomore şehirlerinin haline benzetmiştir Yakup Kadri Karaosmanoğlu.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.